Vergi İhtilafları
Vergi ihtilafları idarenin göndereceği bazı izaha davet yazılarıyla ya da bazı uygulamalarıyla başlayabilir. Zamanında vergi dairesinin yazılarına ve uygulamalarına uygun cevapların verilmemesi incelemeye ve vergi davasına kadar gidebilir.
İdari İhtilaflar
Vergi dairesi uygulamaları esnasında düzgün yönetilemeyen süreçler çok daha uzun vadede çözülebilmekte ve çok daha maliyetli bir hal almaktadır. Dolayısıyla sorunun büyümeden çözülmesi önemlidir. İdari aşamadaki ihtilafların çözülmesi inceleme aşamasında çözülmesinden daha kolaydır. Bu aşamada idarenin benzer görüşlerinin araştırılması, idarenin görüşlerinin hangi eğilimde olduğunun tespiti, yeni görüş talep edilmesi gerekir. İhtilaf konusu olayın tüm yönleriyle ortaya konulmaması, mükellefin kendisini, eksik ya da yanlış ifade etmesi, yanlış görüşler almasına sebebiyet verecektir. Ayrıca bu aşamada atılacak adımların ne sonuç vereceğini bilmek hamle üstünlüğü kazandıracaktır. Sonuç itibariyle henüz idari aşamadaki ihtilafların büyümeden çözülmesi, doğru yönetilmesi zaman ve vergi tasarrufu sağlayacaktır.
- İdarenin tecil-terkin veya iade işlemlerini geciktirmesi,
- mahsup dilekçelerinin dikkate alınmadan ödeme emri gönderilmesi,
- borcu yoktur kağıdı verilmemesi,
- nakden veya mahsuben talep edilen iade eksiklik yazılarına süresinde cevap verilmemesi,
- iade talebinin düşmesi,
- yoklamada yerinde bulunmama,
- mal veya hizmet alınan kişilerin özel esaslara alındığı, dolayısıyla bu alımlara ilişkin KDV'nin düzeltilmesi,
- sanayi sicil belgesinin, kapasite raporunun, faaliyet kodlarının uyumsuz olması,
- e-tebligatların takip edilmemesi, süresinde cevap verilmemesi,
- banka hesabına haciz konulması,
borcu aşan haciz uygulaması, borç teminat değişikliğine gidilmemesi, ödendiği halde kaldırılmayan haciz uygulamaları gibi pek çok ihtilaf kaynağı görülebilmektedir.
Vergi İncelemesi ve Uzlaşması
İdare aşamasında çözülemeyen ihtilafların bir kısmı İdare tarafından vergi incelemesine sevk edilmektedir. İdari onaylardan geçtikten sonra da mükellefler vergi incelemesine alınabilirler. İdarenin talebi olmaksızın Vergi Denetim Kurulunun kendi kriterlerine göre de mükellefler incelemeye alınmaktadırlar. İnceleme sebebi çoğu zaman ihbardan ziyade, verilen beyanname ve finansal tablolar üzerinden bazı algoritmalara takılmaktan kaynaklanır. Bazen bir indirim ve istisnadan yararlanmış olmak, bazı kişilerden fatura almak inceleme sebebi olabilir. Bu sebeple indirim ve istisnaların doğru uygulanması bu açıdan da önem arz etmektedir.
Vergi incelemesinin değişik aşamalarında dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili ayrıntılı bilgiye Vergi İnceleme Rehberi isimli makalemizden erişebilir, aklınızdaki pek çok sorunun cevabını bu yazıda bulabilirsiniz.
Uzlaşma, idare tarafından düzenlenen bir vergi ceza ihbarnamesi sonucunda olabileceği gibi yapılan bir incelemenin sonucunda da gerçekleşebilir. Uzlaşmalara girmeden önce İdarenin vergi ve ceza indirimlerindeki limitlerini bilmek, normal ceza indirimlerini bilmek, uzlaşmada nelerin gerçekleşebileceğini nelerin gerçekleşemeyeceğini öngörmek, konu yargıya taşındığında muhtemel sonuçların birlikte değerlendirilmesi gerekir. İhtilafın yargı mercilerine taşınıp taşınmaması konusundaki stratejik karar, büyük ölçüde bu aşamada alınır. Dolayısıyla uzlaşma öncesinde, esnasında ve sonrasında alınacak doğru destek hayati önem taşır. Uzlaşma konusunda ayrıntılı bilgi için uzlaşma hakkı
Vergi Davalarında Süreç Yönetimi ve Danışmanlık
En son vergi ceza ihbarnamesinden sonra 30 gün içinde uzlaşma aşamasının da aşılmasıyla birlikte vergi ihtilafında dava süreci başlamaktadır. Dava açmadan önce son olarak davanın kaybedilmesi halinde nelerle karşılaşılacağı tam olarak bilinmelidir. Hiçbir davada %100 kazanma veya kaybetme diye bir şey yoktur. Dava sürecinde unutulmaması gereken en önemli husus, birbirine ne kadar benzerse benzesin her dava ayrı bir vakadır. Dava sürecinde;
- her şeyden önce davanın süresinde açılması,
- dava dilekçesinde olayın kronolojik olarak düzgün ve sade bir şekilde aktarılması,
- dava konusu olayın vergi kanunları karşısındaki durumunun doğru bir şekilde irdelenmesi,
- hukuki normlar hiyerarşisine dikkat edilmesi,
- tebliğe, özelgeye, iç genelgeye uygun her uygulamanın kanuna ve anayasaya uygunluğunun kontrol edilmesi,
- kanun gerekçelerinin göz önünde bulundurulması,
- konu ile ilgili varsa önceki yargı kararlarının takip edilmesi,
- yargı merciinin diline vakıf olunması,
- dava dilekçesinde eksik bir husus bırakılmaması,
- gereksiz tekrarlara ve lüzumsuz konulara girilmemesi,
- İdare avukatlarının savunmalarına yeterli düzeyde cevap verilmesi, açık kapı bırakılmaması,
kısaca tüm sürecin düzgün bir şekilde yönetilmesi gerekir. Unutulmaması gereken bir diğer husus ise ilk derece mahkemesi kararından sonra davanın büyüklüğüne göre istinaf ve temyiz aşamaları da bulunmaktadır. İdarenin kaybetmesi halinde tüm yargı süreçlerini tüketmeden davadan vaz geçmesi maalesef söz konusu değildir. Davanın sağlam delil ve hukuki dayanaklara istinaden açılması gerekir. Vergi davalarında süreç yönetimi ve vergisel danışmanlık konularında ayrıntılı bilgi için irtibata geçebilirsiniz.