KDV İadesi Türleri
Vergi iadesi hizmetlerimiz kısmında açıklandığı üzere, istisna, indirimli oran ve tevkifat kapsamında satışlardan dolayı mükellef üzerinde KDV yüke dönüşebilmektedir. Benzer şekilde iadenin kaynağına göre KDV iade türleri de üçe ayrılmaktadır:
- KDV istisnası iadesi,
- İndirimli oran iadesi,
- KDV tevkifat iadesi
İade türlerine göre kimlerin iade talep edebileceği ve iade işlemleri hakkında bu bölümde biraz daha ayrıntılı bilgiye yer verilmektedir. Daha fazla bilgi için irtibata geçebilirsiniz.
1. KDV İstisnası İadesi
KDV Kanunu’na göre bazı mal teslimi ve hizmet sunumları KDV’den istisnadır. İstisna kapsamındaki bu malların tesliminde ve hizmetlerin sunumunda KDV tahsil edilemez. Bu mal ve hizmetleri sunarken KDV ödeyen (yüklenen) mükelleflerin, istisna sebebiyle KDV tahsil edemedikleri için üzerlerinde yük olarak kalan KDV’yi belirli şartlar altında İdareden iade talep etme hakkı doğmaktadır. Dolayısıyla, istisna olarak KDV Kanunu’nda düzenlenen, ana hatlarıyla aşağıda sayılan teslim ve hizmetleri sunan mükellefler, KDV iade talebinde bulunabilirler:
- Mal ve hizmet ihracat istisnası (KDVK 11)
- Araçlar, kıymetli maden ve petrol aramaları ile ulusal güvenlik harcamaları ve yatırımlarda istisna (KDVK 13)
- Uluslararası taşımacılık istisnası (KDVK 14)
- Diplomatik istisnalar (KDVK 15)
- Diğer indirim ve istisnalar
İadeye konu istisna kapsamındaki tüm teslim ve hizmet sunum türlerinin ve istisna kodlarının yer aldığı listeye buradan ulaşabilirsiniz.
Listede de görüleceği üzere teslimi ve hizmet sunumu KDV'den istisna olduğu halde, her türlü istisna iade hakkı doğurmamaktadır. Bu sebeple iade hakkı doğuran KDV istisnasına tam istisna, doğurmayanlara da kısmi istisna denir. Genel olarak KDV Kanunu'nun 11, 13, 14 ve 15'inci maddelerinde tam istisna hükümleri, 17'nci maddesinde ise kısmi istisna hükümleri yer almaktadır. Geçici maddede yer alan diğer istisnalarda ise 32'nci madde kapsamında iade alınıp alınamayacağı ayrı ayrı ayrı düzenlenmiştir.
2. İndirimli Oran İadesi
İndirimli oranın uygulandığı sektörlerde, alışlardaki hammadde ve mamul KDV oranı satışlardaki mamul KDV oranından yüksek olabilir. Alış ve satışlardaki KDV oranı eşit olsa bile yüksek KDV oranıyla katlanılan genel yönetim giderleri satışlardaki düşük KDV oranı sebebiyle tam olarak indirim konusu yapılamaz. Satışlardaki düşük KDV oranı sebebiyle indirim konusu yapılamayan, mükellefin üzerinde yük olarak kalan, maliyet ve giderlere ilişkin KDV’nin iadesi mümkündür.
Örneğin ayakkabı ticaretiyle uğraşan bir işletme, ayakkabıyı alırken de satarken de %10 oranında indirimli KDV uygulanır. Ancak yeni mağazalar açtığı için sürekli mağaza dekorasyon yatırımları ve yüksek avm kiraları sebebiyle ödediği KDV’nin tamamını indirim konusu yapamayabilir. Devreden KDV’si ilk 3-5 yıl boyunca artarak finansal yük oluşturabilir. Bu finansal yüke katlanmamak için devreden KDV’nin bir kısmının iadesi mümkündür. İade talep edilebilecek kısım indirimli satış dolayısıyla yoksun kalınan KDV kadardır. KDV oranı %10 olan ürünler satan bir işletme sattığı ürün bedelinin en fazla (%20 - %10 =) %10’u kadar iade talep edebilir. Alış ve satış arasında normal bir kar marjı olması gerektiğinden, vergi dairesi %10’dan daha az bir tutarın iadesinin talep edilmesi bekler. Bu orana yaklaşan iade taleplerine makul izahlar yapılamazsa, talebin gerçekleşmesi mümkün değildir.
İndirimli oran nedeniyle en sık KDV iadesi alan iş ve hizmet sektörlerine aşağıda yer verilmiştir:
- İnşaat işleri,
- Tekstil ve ayakkabı imalatı ve ticareti,
- Gıda imalatçısı ve tüccarları,
- Yiyecek ve içecek hizmeti (lokanta, kafe, restoran, ve benzerleri) ile konaklama hizmeti sunan işletmeler.
3. KDV Tevkifat İadesi
Bir vergi güvenlik müessesi olarak KDV Kanunun verdiği yetkiye istinaden alıcı durumdaki mükelleflerin KDV tevkifatı yapması söz konusudur. KDV tevkifatı tam ve kısmi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Tam tevkifat uygulamasında satıcı taraf genellikle yurt dışı yerleşik bir kişidir. Düzenli faaliyeti olmayan, arizi mahiyette kiralama, reklam, serbest meslek faaliyetinde bulunan yurt içi yerleşik kişilere yapılan ödemeler de tam tevkifatın kapsamına girer.
Kısmi tevkifat uygulamasında da Gelir İdaresi, kısmen daha güvenli gördüğü alıcının işlem üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamının değil sadece bir kısmının satıcıya ödemesini ister. KDV’nin kalan kısmını satıcı, alıcı yerine doğrudan vergi dairesine öder. Bu kapsamda tahsil etmesi gereken KDV’nin tamamını tahsil edemediği için alımlarında ödediği KDV üzerinde yük olarak kalan, satıcı konumundaki mükellefler de KDV iadesinde bulunabilirler.
Örneğin demir metal işlemlerinin tamamında 5/10 oranında alıcı kısmi KDV tevkifatı yapar. Demir tüccarı kendi mal alımında hesaplanan KDV %50’sini satıcısına %50’sini de kısmi stopaj olarak vergi dairesine öder. Diğer bir ifadeyle demir metalin KDV’sinin tamamını ödemiş olur. Aldığı demir metali satması durumunda aynı şekilde kendisinden de tevkifat yapılacağı için KDV yükü oluşur. Bu yükün kalkması için KDV iade talebinde bulunulması gerekir.
Tam tevkifat uygulamasında satıcılar, hizmet sunucuları Türkiye’de KDV mükellefi olmadıkları için KDV iade talebinde bulunmaları söz konusu değildir. Ancak kısmi tevkifat uygulanan satıcılar, hizmet sunucuları KDV mükellefi oldukları için üzerlerinde kalan KDV yükünü iade talebiyle giderebilirler.
KDV Genel Tebliği’nde (I/C-2.1.3.) düzenlenen kısmi tevkifata tabi mal ve hizmetlerin tevkifat kodları, tevkifat oranları ve Tebliğ'deki konumlarına buradan ulaşabilirsiniz.