4.4.Hizmetin Türkiye'de Yerleşik Olmayan Kişilere Sunulması
Kanun gerekçesinde belirtildiği üzere, Türkiye’nin hizmet sunumu açısından cazibe merkezi olabilmesi, bu alanda diğer ülkelerle daha iyi rekabet edebilmesi için Kanun’da geçen hizmetlerin Türkiye’de yerleşik olmayan gerçek ve tüzel kişilere sunulması gerekir. Diğer bir ifadeyle Türkiye’de tam mükellef kişilerin birbirlerine sundukları hizmetlerden elde edilen kazançlar kapsam dışıdır. Bu sebeple hizmet sunulan gerçek veya tüzel kişinin vergisel açıdan hukuki statüsü, tam mükellef olup olmadığı önemlidir. Ayrıca daha önceki bölümlerde belirttiğimiz gibi, yararlanma sorununu büyük ölçüde netleştirdiği için yerleşiklik kriterinin doğru belirlenmesi gerekir.
Esasen, Türkiye’de yerleşik olmayan gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye’den aldıkları hizmetlerden Türkiye’de yararlanmaları mümkün değildir. Bu hizmetler, Türkiye’de yerleşik olmayanların Türkiye’deki faaliyetleriyle ilgili olsa bile.
Yukarıda kurumlar vergisi indirimi uygulaması kapsamındaki faaliyetler tek tek ele alınırken “Türkiye dışında yararlanma” kriteriyle birlikte “Türkiye’de yerleşik olmayanlara sunulması” kriterine yeri geldikçe kısaca değinilmiştir. Burada ise kurumlar vergisi matrah indirimi bağlamında tüm faaliyetler için kimlere hizmet sunulması gerektiğine dair daha genel ve ayrıntılı bir açıklamaya gidilecektir. Bu kapsamda Kanun ve Tebliğ açıklamaları ışığında gerçek ve tüzel kişilerin mukimlik durumları aşağıda ele alınmaktadır.