YURT DIŞI HİZMET İHRACINDA VERGİ İNDİRİM REHBERİ

Veri Saklama, işleme, analiz faaliyetlerinin tanımları, kapsamları konu hakkındaki İdari görüş ve yorumlar

4.3.8.Veri Saklama, Veri İşleme, Veri Analizi Faaliyetleri

Veri saklama, veri işleme ve veri analizi, birbirleriyle bağlantılı ve bir bütün olarak veri yönetimi sürecini oluşturan üç temel faaliyettir. Veri işleme, saklanan depolanan veriler üzerinde, veri analizi ise işlenen veriler üzerinde gerçekleştirilir. Kısaca veri yönetimi faaliyetleri, günümüzde birçok farklı alanda işletmelerin daha iyi kararlar vermesine, daha verimli çalışmasına ve daha fazla katma değer oluşturmasına yardımcı olmaktadır.

Kurumlar vergisi indirimi kapsamında Kanun’da bahsedilen veri saklama, veri işleme ve veri analizi faaliyetlerinin neler olduğu aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmakta, yine Kanun kapsamında söz konusu faaliyetlerin nerede gerçekleştiği ve nerede yararlanıldığı ele alınmaktadır.

Veri Saklama

Veri saklama, verilerin belirli bir formatta, güvenilir bir ortamda erişilebilir ve işlenebilir bir şekilde depolanması işlemidir. Veriler, dosyalar, veri tabanları veya bulut depolama gibi farklı ortamlarda saklanabilir. Veri saklama, verilerin erişilebilir ve kullanılabilir olmasını sağlar. Bu kapsamda sunulan hizmet, fiziki bir veri depolamaktan daha ziyade sanal ortamda verilerin server, sunucu gibi fiziki ortamlarda tutulmasıdır. Sanal ortamda, bulutta depolanan veriler, birden fazla veri merkezine dağılmış sunuculardan oluşan bir ağda saklanır. Bu sunuculara, internet üzerinden erişilebilir. Verilere erişmek için bir web tarayıcısı veya bir uygulama kullanılması gerekir.

Kurumlar vergisi kapsamında konuyu ele alacak olursak, veri saklama hizmetinin Türkiye’den yurt dışı müşterilere verilmesi gerekir. Depolanan verilerin saklandığı fiziki sunuculardan birinin ya da tamamının yurt dışında olması, veri saklama hizmetinin Türkiye’den sunulmadığı anlamına gelmez. Hizmetin Türkiye’den sunulup sunulmadığını belirlemek için veri saklama hizmeti sunan şirketin genel merkez faaliyetlerinin nerede odaklandığına bakmak daha doğru olur.

Sunucular, depolama aygıtları ve ağ ekipmanları gibi altyapı bileşenlerinden oluşan veri merkezi yönetiminin yapıldığı, verilerin siber saldırılara ve yetkisiz erişimlere karşı korunduğu, müşteri ilişkilerinin yönetildiği, pazarlama ve satış faaliyetlerinin yürütüldüğü, teknik destek ve faturalandırma hizmetlerinin sunulduğu, finansal işlemlerin yürütüldüğü yerler, veri saklama hizmetini sunan bir şirketin genel merkezinde olması gereken temel faaliyetlerdir. Bu hizmetlerin anlamlı bir kısmının Türkiye’de olması, faaliyetin Türkiye’de sunulduğu anlamına gelecektir. Hizmetin Türkiye’de sunulabilmesi için söz konusu hizmetlerin tamamının Türkiye’den yürütülmesi gerekmez. Verilerin güvenliğini sağlamak için farklı ülkelerde sunucular kullanılabilir, farklı coğrafi bölgelerde pazarlama, satış ve müşteri ilişkileri hizmeti sunulabilir.

Bütün bu açıklamalara rağmen Gelir İdaresi, güvenlik amacıyla sunucuların bir kısmının yurt dışında tutulması durumunda, veri saklama faaliyetinin Türkiye’de sunulmadığı sonucuna varabilir. Bu şekilde hizmet sunan mükelleflerin faaliyet kazançlarının kurumlar vergisi matrahından indirilmesine izin vermeyebilir. Oysa verilerinin saklanmasını isteyen yabancı müşteriler, verilerinin güvenliğinin sağlanması için değişik coğrafyalarda tutulmasını daha çok arzu ederler.

Veri saklama hizmetinde hizmetten nerede yararlanıldığı konusu, yurt dışı yabancı müşteriye kesilen faturaya bağlı olarak tespiti, nispeten daha kolay bir konudur. Burada saklanan verilerin kaynağının neresi olduğundan daha ziyade, mülkiyetinin kimde olduğu ve kim adına saklandığı önemlidir. Uluslararası bir şirketin Türkiye şubesine ait verilerin mülkiyeti Türkiye’deki şubeye ait olacağı için faturalar yurt dışına kesilse ve yurt dışından ödense bile yararlanmanın yurt dışında gerçekleştiği söylenemez. Diğer taraftan merkez yönetim diğer ülkelerdeki operasyonlarından elde ettiği verileri de bir yerde kendi adına saklıyor ise Türkiye şubesine ait verilerin mülkiyetinin de artık genel merkeze geçtiği, veri saklama hizmetinden yurt dışında yararlanıldığı söylenebilir.

Veri İşleme

Veri işleme, verilerin ham halinden analiz edilebilir ve yorumlanabilir hale getirilmesi işlemidir. Veri temizleme, dönüştürme ve entegrasyon gibi işlemleri içerir. Veri işleme, verilerin analiz için hazır olmasını sağlar. Veri işleme faaliyetleri, verilerin elde edilmesi, kaydedilmesi, değiştirilmesi, güncellenmesi, yeniden düzenlenip farklı bir şekilde organize edilmesi, farklı kategori veya gruplara ayrılması, başka yerlere, kişi veya kuruluşlara aktarılması gibi işlemlerden oluşur. Müşterilerin iletişim, sipariş, fatura, geri bildirim ve anket sonucu gibi verilerini; Ürün ve hizmetlerin teknik özellikleri, fiyatları, stok bilgileri, pazarlama ve satış materyalleri gibi verilerini; Finansal gelir, gider, fatura, banka hesap bilgisi, kredi kartı bilgisi, muhasebe ve finansal raporlar gibi verilerini; Çalışanların iletişim, maaş, bordro ve performans değerlendirmeleri gibi verilerini; Operasyonel web sitesi trafiği, kullanıcı davranışı, IT altyapısı ve ağ güvenliği gibi verilerini işlemek üzere yapılan faaliyetlerin tümüdür.

Veri işleme faaliyetlerinin Türkiye’de gerçekleşmesi konusunda bir sorun görülmemektedir. Bununla birlikte bu hizmetten yararlanma konusuna değinecek olursak, işlenen verilerin mülkiyetinin kime ait olduğuna ve kim adına işlendiğine bakılması gerekir. Dolayısıyla işlenen, kaydı tutulan, düzenlenen, tasnif edilen verilerin yabancı müşterilere ait bir veri olması ve onlar adına verilerin işlenmesi gerekir.

“Muhasebe denetim ve danışmanlık hizmetleri alanında faaliyet gösteren bir firmanın, serbest bölgede faaliyet gösteren bir firmanın tekdüzen hesap planına göre tutulmakta olan muhasebesini Amerika'da yapılacak konsolidasyona esas olmak üzere Amerikan Muhasebe Standartlarına (USGAAP) çevirmek ve aylık muhasebe verilerini e-posta yolu ile alarak tekrar işleyerek USGAAP'a uygun olarak Amerika'da yerleşik firmaya e-posta ortamında gönderme faaliyeti Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ğ kapsamında sayılan muhasebe kaydı tutma faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu faaliyetten elde ettiği kazançlara kurumlar vergisi indirimi uygulanamayacağı,”[1] ifade edilmektedir.

Muhasebe kaydı tutma faaliyetleri bölümünde açıkladığımız gibi; bu faaliyet geniş anlamda muhasebecilik kavramının içine girse de kanun metninde açıkça belirtilen daha dar kapsamdaki muhasebe kaydı tutma tanımına girmediği için kurumlar vergisi matrahından indirilmemesi normaldir. Diğer taraftan TFRS’ye göre tutulan muhasebe kayıtlarının USGAAP standartlarına dönüştürülmesi ya da ilgili verilerin e-posta yoluyla alınıp USGAAP’e göre girilmesi, yukarıda tarif edilen veri işleme faaliyetlerindendir. Mevcut verinin değiştirilmesi, güncellenmesi, yeniden tasnif edilmesi ya da farklı şekilde organize edilmesi veri işleme faaliyeti ise muhasebe verilerinin de benzer işlemlerden geçirilmesi veri işlemedir. Bu verilerin mülkiyeti Türkiye’de faaliyet gösteren bir firma olsa da veriler yurt dışındaki ana firma adına, onun yararına işlenmektedir. Dolayısıyla bu işlemde yararlanma yurt dışında gerçekleşmektedir. “Türkiye’deki faaliyetleriyle ilgili olma” sorunu burada da ortaya çıkabilir.

Gelir İdaresi vermiş olduğu bir özelgede[2] aşağıda sayılı faaliyetleri veri işleme ve veri analizi faaliyeti olarak görerek Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/1-13 kapsamında indirim uygulamasına tabi olacağını belirtmiştir:

“…Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara internet üzerinden veri analizi ve veri işleme kapsamında;”

  • “Şirket yöneticilerinin anket verilerinin analiz edilmesi ve bu verilerin veri tabanlarına işlenmesi,”
  • “Şirket yöneticilerinin koçluk programlarının yeni verilerle geliştirilmesi, sonuç verilerinin analiz edilmesi ve bu verilerin veri tabanlarına işlenmesi,”
  • “Yönetici koçlarının ve halkla ilişkiler uzmanlarının veri tabanı üzerinden iletişimlerinin sağlanması,”
  • “Şirketlerin iş düzeni ve şartlarının toplanması, toplanan verilerin analiz edilmesi ve bu verilerin veri tabanlarına işlenmesi ve raporlanması,”
  • “Şirketlerin veri tabanına, insan kaynaklarının hazırladığı personel eğitim programı verilerinin işlenmesi,”
  • “Web sitesi tasarlayan şirketlere kullanıcı deneyimlerinin geliştirilmesi için veri analiz hizmetinin verilmesi,”
  • “Teknoloji şirketlerinin müşterilerine daha iyi hizmet verebilmesi için internet kullanıcılarının deneyim verilerinin anketler yapılarak analiz edilmesi”

“… yurt dışında bulunanlara verdiğiniz veri işleme ve veri analizi hizmetlerinden elde ettiğiniz kazançların %50'sinin gelir vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek suretiyle gelir vergisi matrahınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.”

Veri Analizi

Veri analizi, istatistiki yöntemler, görselleştirme ve makine öğrenmesi gibi teknikler kullanarak, verilerden anlamlı bilgiler ve öngörüler çıkarma işlemidir. Veri analizi, verilerin görselleştirilerek yöneticilere sunulması, iş süreçleri ve operasyonların iyileştirilmesi, pazarlama kampanyaları yürütülmesi, risk tespiti ve risklerin yönetimi amacıyla yapılan veri sahibine değer katmaya yönelik faaliyetlerin tamamıdır. Yapılan analizler, geçmişte gerçekleşen operasyonların ne şekilde oluştuğunu tarif etmeye yönelik tanımlayıcı analizler olabileceği gibi gelecekte nasıl gerçekleşebileceğine dair tahmine dayalı analizler de yapılabilir. Verileri etkin bir şekilde analiz eden kuruluşlar, daha iyi kararlar verebilir, daha verimli çalışabilir ve daha karlı hale gelebilir.

Veri analizi, riskleri yönetmek, dolandırıcılığı tespit etmek ve yatırımları optimize etmek için finans sektöründe; hastalıkları teşhis etmek, tedavileri optimize etmek ve halk sağlığını iyileştirmek için sağlık sektöründe; müşterileri daha iyi anlamak, hedef kampanyaları yürütmek ve satışları artırmak için pazarlama sektöründe; ürün kalitesini kontrol etmek, üretim süreçlerini optimize etmek ve maliyetleri düşürmek için imalat sektöründe sıklıkla kullanılır.

Kurumlar vergisi indirimi açısından konuyu ele alacak olursak, bu faaliyetlerden yararlanan kişiler yapılan analiz sonucunun rapor edildiği kişilerdir. Bir şirketin mülkiyetinde olan veriler, başka bir şirket veya kuruluş adına analiz edilebilir, raporlama yapılabilir. Uluslararası bir şirketin Türkiye şubesi hakkındaki verilerin analiz edilerek yurt dışına raporlanması, yurt dışına fatura kesilmesi ve yurt dışından ödeme alınması halinde bu faaliyetten elde edilen kazanç, yararlanma yurt dışında gerçekleştiği için, kurumlar vergisi matrahından indirilebilir.

Elbette bu görüşümüz diğer faaliyet açıklamalarında değindiğimiz gibi, Gelir İdaresinin “Türkiye’deki faaliyetlerle ilgili olmaması” şartına aykırıdır. Veri analizinin yararlanıcısı gayet açıktır. Analiz raporu kime sunulduysa, veri analizinden yararlanan kişi, sunulan kişidir. Sunulan kişinin yerleşiklik durumuna göre de bu faaliyetten Türkiye içinde ya da dışında yararlanıldığı söylenebilir. Bir şirketin veya kuruluşun verileri yurt dışı ortakları, partnerleri için de analiz edilebilir, yurt dışı alakasız bir üçüncü kişi için de analiz edilebilir. Şirket alım – satım, devir – birleşme (M&A) işlemlerinde alıcı almayı düşündüğü hedef şirketle gizlilik sözleşmesi imzaladıktan sonra bazı verilerini analiz ettirebilir. Denetim faaliyetine dönüşmediği müddetçe bu şekilde yurt dışı üçüncü kişiler adına yapılan veri analiz işlemleri de kurumlar vergisi indirimi kapsamında değerlendirilebilir.

Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de yapılan veri analizi faaliyetinin denetimle karıştırılmamasıdır. Söz gelimi ülkemizde sıklıkla yabancı potansiyel şirket alıcıları adına yapılan due diligence işlemlerinin, şirket değerleme işlemlerinin veri analizi mi yoksa bir denetim mi olduğu tartışılabilir. Şirket değerleme işlemleri daha çok somut verilere, objektif teknik hesaplamalara dayandığı için veri analizi şeklinde yorumlanması daha muhtemeldir. Diğer taraftan due diligence işlemleri gerçek finansal rakamlara verilere dayandığı kadar, denetim ekibinin sezgi, algı ve yorumlarına dayandığı için veri analizinden daha çok şirket denetimi şeklinde tanımlanması daha makul olacaktır. Bağımsız denetim raporlama faaliyetlerini de veri analizinden çok bir denetim faaliyeti olarak kabul edilmesi gerekir.

Bir faaliyetin veri saklama, işleme ve analizi faaliyeti konusunda bir şüphe olacak olursa, dikkat edilmesi gereken konu, söz konusu hizmetin Türkiye ya da başka bir ülkedeki kişiler tarafından sunulup sunulamadığına bakmak gerekir. Şayet sunulan veri saklama, işleme ve analiz hizmeti Türkiye’ye özgü bir husus değilse, benzer şekilde başka ülkeler tarafından da verilebilecek bir durum söz konusu ise kanun gerekçesine uygun bir şekilde, rekabet avantajı sağlamak amacıyla bu hizmet, Türkiye’de kurumlar vergisi indirimi sağlanmak suretiyle teşvik edilmektedir.

Bu açıdan bakınca, muhasebe kayıtlarının USGAAP standartlarına göre yeniden işlenmesi ve şirket değerleme faaliyetleri, Türkiye’deki kişilerce yapılabileceği gibi Türkiye dışındaki kişiler tarafından da yapılabilir. Bu sebeple söz konusu faaliyetlerin veri yönetimi faaliyetleri kapsamında ele alınarak bu faaliyetlerden elde edilen kazancın kurumlar vergisi matrahından indirilmesi gerekir.



[1] İstanbul VDB'nin 17.02.2016 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-125[10-2015/201]-13439 sayılı özelgesi

[2] Bursa VDB’nin 05.01.2024 tarih ve E-17192610-120[GV-22-736]-4615 sayılı özelgesi